Medeni Kanun’un Yürürlüğe Girmesinin 99’uncu Yıldönümü

Medeni Kanun’un Yürürlüğe Girmesinin 99’uncu Yıldönümü

İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak hazırlanan “Türk Medeni Kanunu” 17 Şubat 1926’da TBMM’de kabul edildi ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi. Medeni Kanun Laik Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından biridir. Bu kanun ile dinsel hukuk uygulamalarına son verilmiştir. Mustafa Kemal’in ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma hedefinde kadınlar için en önemli adımlarından biridir Medeni Kanun.
TBMM’de kabul edilen Medeni Kanun ile;
• Kadınlar tek eşlilik, resmî nikâh, boşanma hakkı, miras ve velayet hakkı, mal edinme hakkı gibi temel medeni haklarına kavuştu.
• Ailede erkek egemenliği yerine eşitlik ilkesi getirildi.
• Din kurallarına dayalı hukuk sistemi yerine laik hukuk sistemi kuruldu.
• Kadınlara, istedikleri mesleği seçme hakkı tanındı.

Müslüman, gayrimüslim ayrımına son verilerek, ülkedeki tüm yurttaşlar dinlerine ve mezheplerine bakılmaksızın Medeni Kanun’a tabi kılındı.
Ve devamında Türk Medeni Kanunu’nun doğal sonucu olarak, kadınlara siyasal alanda haklar tanındı:
• 1930’da belediye seçimlerine katılma hakkı.
• 1933’de muhtarlık seçimlerine katılma hakkı.
• 1934’de milletvekili seçme ve seçilme hakkı.
Yukarıda sıraladığımız haklarla Medeni Kanun, sadece bir hukuk reformu değil, kadınların insan yerine konulduğu, bir birey olarak tanınmasını, eğitimde ve toplumda yer almasını sağlayan, kadınları özgür bir birey yapan bir kanundur. Yıllardır hiçbir hakkı bulunmayan, ezilen, aşağılanan, ikinci sınıf muamelesi gören kadınlar için büyük bir devrimdir. Böylece Medeni Kanun kadınlar için bir dönüm noktasıdır.
1926 yılında kabul edilen bu kanun ile evinden dışarı çıkan, erkeklerle eşit haklara sahip olan kadınlar, 99 yıl sonra ne yazık ki yine itaatkâr bir eş modeli çizilerek eve kapatılmak isteniyor, iş yaşamından, eğitimden uzaklaştırılıp mutfakla yatak odası arasına hapsedilmek isteniyor.
Yüzyılın Felaketi Ortaçağcı AKP’giller, 23 yıldır hiç ara vermeden kadınlara yönelik baskı ve gerici politikaları ile birlikte laikliğe saldırıları, 1926 yılında ki bu kazanımları yok etmeyi hedeflemektedir.
AKP’giller’in Mustafa Kemal ve Cumhuriyet düşmanlığı aynı zamanda kadın düşmanlığıdır.

Biz Kurtuluş Partili Kadınlar olarak diyoruz ki:
• Kazanılmış haklarımızı savunacağız, daha fazlasını almak içinde mücadeleye devam edeceğiz.
• Kadınların özgür olduğu, eşit, laik, sosyal bir düzen için mücadeleye devam edeceğiz
Bugün Medeni Kanun’un yıldönümünde bir kez daha söylüyoruz:
Kadınların Kurtuluşu, İşçi Sınıfının Kurtuluşundan Bağımsız Değildir!
Gerçek Eşitlik, Laiklik ve Özgürlük, Ancak Devrimci Bir Mücadeleyle Kazanılır!
Yaşasın Kadınların Kurtuluş Mücadelesi!
Yaşasın Laik, Demokratik, Tam Bağımsız Türkiye Mücadelesi!

04.10.2025
Kurtuluş Partili Kadınlar